2 Nisan 2015 Perşembe

Değerlerimiz Bilinsin ki Işıklarımız Sönmesin; İnsaf KILIÇ

Değerlerimiz Bilinsin ki Işıklarımız Sönmesin
İnsaf KILIÇ (*)
Değerli okuyucular, bildiğiniz gibi, dün Türkiye’nin birçok yerinde elektrik kesintisi yaşandı.
Bu sıkıntıyla, yaşamımızı kolaylaştıran değerli bir bilim adamı EDİSON’un önemini kaç kişi hatırladı acaba?
İnsanı insanca sorgularsak, hayatımızı güzelleştiren imkân sahiplerini ve bugüne kadar faydalandığımız değerlerimizi anmıyoruz bile.
Bu olumsuz olayı kalabalık bir ortamda duyduğumuzda, birçok insanın yorumlarına tanık oldum.
Bir taraftan yaşadığımız olumsuzlukta çok da haklıydılar. Diğer tarafta, kıymet bilirliğimizi unutarak herkes barut gibi söylemleri savurdu durdu.
Günü yaşarken, nefis terbiyemizi sürekli çamura batırarak, bulunduğumuz odayı kirletiyorduk ve farkında değildik.
Bir ara şöyle demek geldi içimden, sözüm meclisten dışarı, aydınlık çağın gerisinde kalmış insanlara bakın, her birisi sorunlar karşısında tehlikeye hazır vaziyettedirler. Bunun yanında, senci benci eklenerek, kinlerini yaşama geçirerek üzülüyorlar. Hal buysa güzel insanın tarifinde, bu gibi olumsuzluklar yerine acabaları konuşsak diyorum.
Eskiden birçok insan, bu gibi durumlarda nereye koşturacağını şaşırarak, çare aramaya odaklanırdı. Ortamımızda, içimizdeki bir arkadaşımızın evdeki balıklarımı kurtarmalıyım çırpınışıyla koşturmasının örneği, evinde akvaryumu olan arkadaşıma dikkat ettim; olaya kızmamıştı bile, olumsuz kelime kullanmamıştı. Çok değerli olan bu küçük insanlık mesajı,  benim bugünkü mutluluğuma, hayat dersime katkısı olan ölçüm oldu.
Yaşanan elektrik sıkıntısıyla, mağduriyetin gerginliğinde, iyi niyetlileri denizden inci arayanlara benzetim bir an.  Işıkların sönüşüyle, sebep başlara bakınca, ışıkların gelişiyle ekrandan gördüklerim; olayı anlatırken sırıtmalar ve kendine kaçarak insan avutmada ne yazık ki rüzgârın getirdiği tozlu duvaklarda gerçeğini gizlemeye çalışan süslü laflarla devam ediyordu.
Peki; ışığımızı icat eden, ‘’asıl ışık beynini çalıştıran’’ görevli insana olan vefa borcumuzu, bir gün de olsa, ilime, bilime, insanlık adına beynini kullanan mucit insan, “EDİSON’’u, bu önemli sıkıntıda anmayı akıl ettik mi? Acaba, bu vefaya kaç kişi uyandı?
Ülkemizde, ara ara yeni yetişen bilim insanlarımızın, değerlerimizin ölüm haberleriyle sarsıldığımı da, bir anne olarak sizlerle paylaşmak istedim.
Yaşananlardan incindiğim yüreğimle, insanlık adına yana, yana farkındalığımı duyurduğum satırlarda, hadim olmayarak soruyorum.
Kapılarımızı kimler kapatıyor? Neler oluyor? Vicdanımızı, ulusumuz adına yeniden ele alarak, konuya dikkat çekilse, insanlığa ne şekilde zararı olabilir? Yöneticiler kim olursa olsun! Yetkili güçlere saygılarımla, her şey bir tarafa, ışıklarımız artık sönmesin. Işık olarak adlandırdığım, bilim insanlarının yaşaması için sadece bu konu bile olsa, sorunlarımıza çözüm bulanlara sonsuz yalvarışımdır. Artık ışıklar sönmesin. Günü, İnsanı, bireyi, bireyin kendini sorgulama zamanı gelmiştir. Ama barış ve sevginin yoğurduğu hamurlu ellerde yetişen, yeni bilince uyanan annelerle ‘iyileşmeye’ merhaba diye, diye kıymet bile, bile yaşayalım. Ne dersiniz?
Aydınlık yarınlara uyanarak, nice Edison’ların hayat bulmasını dilerken…
Yaşadıklarımız sıkıntılı günler de olsa…   
Artık insanlar üzülmesin, ışıklar sönmesin… 
(*) AGİKAD (Ankara Girişimci Kadınlar Derneği) Başkanı
(ANNEM TV_1 Nisan 2015 Çarşamba_AGİKAD ANKARA)

1 yorum: